1. VUK – UFRS KARŞILAŞTIRMASI
KASA MADDİ DURAN VARLIKLAR-1
ALINAN ÇEKLER MADDİ DURAN VARLIKLAR-2
BANKALAR MADDİ DURAN VARLIKLAR -3
VERİLEN ÇEKLER MADDİ DURAN VARLIKLAR-4
MADDİ OLMAYAN DURAN
ALACAKLAR VE REESKONT VARLIKLAR
UYGULAMASI
KARŞILIKLAR
ŞÜPHELİ ALACAKLAR KIDEM TAZMİNATLARI
STOKLAR-1 SATIŞLAR VE DİĞER GELİRLER-1
STOKLAR-2 SATIŞLAR VE DİĞER GELİRLER-2
STOKLAR -3 ERTELENMİŞ VERGİ-1
STOKLAR -4 ERTELENMİŞ VERGİ-2
2. Maliyet bedeli (emtia, gayrimenkul, demirbaş, zirai mahsuller)
Borsa rayici (yabancı paralar, bazı menkul kıymetler)
Tasarruf değeri (alacak ve borç senetleri reeskontu, şüpheli alacak karşılığı)
Mukayyet değeri (alacaklar, borçlar, ilk tesis ve kuruluş giderleri, aktif pasif geçici
hesap kıymetleri)
İtibari değer (kasa, tahviller)
Vergi değeri (bina ve arazinin emlak vergisine göre değeri)
Rayiç bedel
Emsal bedeli ve ücreti (kıymeti düşen mallar)
Alış bedeli (hisse senetleri)
3. a) VUK – TDHP: Nakit paralar yer alır. YTL’ler üzerindeki değerle, dövizler değerlenerek
gösterilir. Değerleme farkları 646/656 hesaplara aktarılır.
b) UFRS: Kasadaki paraların nasıl değerleneceğine dair özel bir hüküm yoktur.
Değerleme, yabancı paralar bakımından VUK da olduğu gibi TCMB efektif alış kuru ile
yapılır.
4. a) VUK – TDHP: Vadesi gelmiş ancak henüz tahsil edilmemiş çekler 101’de izlenir. Çek
vadeli ise 121 hesaba aktarılır. Ancak yaygın uygulama 101’de izleme yönündedir.
b) UFRS: Vadesi gelen ve gelmeyen çeklerin ayrımının yapılması gerekir. Vadesi
gelmemiş olanlar mutlaka 101’den 121’e aktarılır.
5. a) VUK –TDHP: Bankadaki paralar kayıtlı değeri üzerinden değerlenir. Mevduatlar
vadeli ise, faiz tahakkuku yapılarak 642 hesaba gelir yazılır.(181/642) Aynı işlem repo
hesapları için de yapılır.
b) UFRS: VUK’a benzer işlem yapılmaktadır. Ancak faiz gelirleri tahakkuk tutarı
anaparanın üzerine ilave edilir. (102/181) (UMS-1)
- A ve B tipi likit fon yatırım araçları VUK-TDHP’da 102’de gösterildiyse, 118 hesaba
çekilir. (118/102)
6. a) VUK – TDHP: Vadesi gelmeyen verilen çeklerin 321, vadesi gelenlerin 103 hesapta
izlenmesi gerekir. Uygulamada tamamını 103’de izlendiği görülmektedir.
b) UFRS: Vadesi gelenler 103’de, gelmeyenler ise 321’de izlenir.
VUK’da vadesi gelmeyenlerden 103’te izlenenler ters kayıtla 321 hesaba aktarılır.
(103/321)
7. a) VUK – TDHP: Alacaklar başta alıcılar olmak üzere kayıtlı değeri ile değerlenir.
Reeskont isteğe bağlı ve sadece senetli alacaklar için geçerlidir.
İç iskonto yöntemi uygulanır.
b) UFRS: Çeşitli alacakların içinde bulunan ve ilişkili taraflara ait olanlar “ilişkili
taraftan alacaklar” hesabının altına kaydedilir. (131/120)
- Tüm alacaklar reeskonta tabidir. (657/122) (UMS-39)
Reeskont işlemi iç verim oranı metoduna göre yapılır. (UMS-39)
Bu esasa göre bulunan tutar, VUK’na göre yapılan işleme göre bulunan değer dikkate
alınarak düzeltilir.
8. a) V UK – TDHP: Şüpheli alacak karşılığı ayırmak için alacağın dava ve icra safhasında
olması gerekir. (128/120 ve 654/129)
b) UFRS: Tahsil edilemeyeceği düşünülen her türlü alacak için karşılık ayrılır. (İşletme
ve denetçiye aşırı takdir hakkı) (128/120 ve 632/129)
- Karşılık giderleri VUK’taki gibi 654 hesaba değil, 770-632 hesaba aktartılır.
- Geçmiş döneme ait oluşan şüpheli alacak tutarı, cari dönem mali tablosu
hazırlanırken 120 hesaba aktarılır ve daha sonra geçmiş dönem zararları (580)
hesabına kaydedilir.
9. a) VUK – TDHP: - emtea maliyet bedeli ile değerlenir. Stoklar, 150- 153, 157-159
hesaplarda gösterilir.
- Stoklar satın alma ve üretim maliyetleri ile değerlenir.
- Değeri düşen emtea emsal bedeli ile değerlenir. Takdir komisyonu kararına göre fark
gider yazılır.
- Satın alınan malın satın alma maliyetine, nakliye, gümrük, alış komisyonu, taşıma
sigortaları gibi giderler eklenir.
- İndirilemez nitelikteki KDV’ler maliyetin bir unsurudur.
- Direkt faiz ve kur farkları, mal aktife girinceye kadar ödenmiş ise maliyete ilave edilir.
Mal aktife girdikten sonra yapılan ödemelerin maliyete ve giderlere intikali
ihtiyaridir.(VUK 238)
- Stok değerlemesinde fiili maliyet esastır. Ancak FIFO ve Ağırlıklı Ortalama Maliyet
yöntemleri de kullanılır.
10. UFRS (UMS-2): -Bilanço gününde maliyet bedeline göre satılabilir veya yeniden satın
alınan fiyatında düşüklük tespit ediliyor ise düşük değer ile değerleme yapılır.
-Düşük değer, maliyet bedeli ile net gerçekleşebilir değerin daha düşük olanıdır.
(NGD= Tahmini satış fiyatı – tahmini tamamlanma maliyeti)
- Şirketin malları içinde kullanılamayan ve pazarda satılamayacak değeri düşen mal
varsa bunun için stok değer düşüklüğü karşılığı ayrılır.(620,621/158)
- Finansman giderleri (faiz, komisyon ve kur farkları) maliyete yansıtılmaz. (UMS-2.17)
VUK’na göre yansıtılanlar geri çekilir. (660/150,620,621)
- Ancak, uzun süren yapım işlerinde finansman giderleri maliyete yansıtılır. (Uçak,
gemi yapımı, yap-sat inşaat işleri)
11. b) UFRS: - Mal vadeli alındığında, normal fiyat ile vadeli fiyat arasındaki fark
finansman gideri sayılır. (UMS-2.18)
Burada alım işlemi ile finansman işleminin birlikte yapıldığı kabul edilmektedir.
- Erken ödeme iskontosu alındığı taktirde, bu tutarlar maliyet ile ilişkilendirilmez,
doğrudan gelir yazılır.
- Stokların değerlemesinde FIFO ve ortalama maliyet yöntemleri temel alınmaktadır.
- UMS, maliyete yakın olması nedeniyle perakende yöntemi ve standart maliyet
yöntemlerinin kullanılmasına izin veriyor. (UMS-2.21)
-Perakende değerleme yönteminde stok maliyeti stokların satış değerinden, o stok
grubunun brüt kar marjının düşülmesiyle bulunur.(UMS-2.22)
12. UFRS: - Özel mallar için de gerçek parti maliyet yöntemi kullanılır. (UMS- 2.23)
- Benzer özellik ve benzer kullanıma sahip tüm stoklar için aynı maliyet hesaplama
yöntemi uygulanır.
- Tür ve kullanım alanları farklı olan stoklar için farklı maliyet hesaplama yöntemi
kullanılabilir. (UMS-2.25)
- Değeri düşen stoklar için takdir komisyonundan karar alınarak stok değer düşüklüğü
karşılığı ayrılıp gider yazılır. (UMS-2.29)
13. Bu kıymetler TDHP’na göre 250-259 hesaplardan oluşur.
a) VUK – TDHP: Bu hesaplar maliyet bedeli ile değerlenir.
- MDV’ın alımı sırasında ileride yapılması muhtemel harcamalar yapıldığı zaman
maliyete ilave edilir veya tamir, bakım, onarım harcamaları kapsamında
değerlendirilerek gider veya maliyet olarak dikkate alınır.
- Vade farkı, kur farkı ve faizler aktifleşme döneminin sonuna kadar maliyete dahil
edilir.
- Aynı ödemeler için sonraki yıllarda seçimlik hakkı vardır.
- Alınan sübvansiyonlar gelir yazılır.
- Amortisman için normal, hızlandırılmış ve fevkalade yöntemleri vardır. Faydalı ömür
tebliğlerle belirlenmiştir.
- Kıst uygulaması sadece binek otomobiller için geçerli olup, diğer sabit kıymetler için
uygulanmaz.
14. b) UFRS: - Maddi duran varlık ile ilgilendirilebilen her türlü maliyet (satın alma bedeli,
nakliye, indirilemez nitelikli vergiler) aktifleştirilir. (UMS-16.16, 17)
- Maddi duran varlığın alımı sırasında belirli olan ve ileriye dönük olan yükümlülükler,
masraflar, varlığın maliyetine eklenir. (UMS-37) Ancak bu ekleme işlemi yapılırken
doğacak masraflar bugüne indirgenerek maliyete eklenir.
- Maddi duran varlıkların maliyeti oluşurken vade farkı, kur farkı ve faiz olarak ödenen
tutarlar, stoklarda olduğu gibi maliyete dahil edilmeyerek gider yazılır. (780 hesaba)
- Stoklarda olduğu gibi yapımı uzun süren varlıklarda finansman giderleri
aktifleştirilebilir.
- Vadeli olarak alınan maddi duran varlıklar, bugünkü değerlerine indirgenerek maliyet
oluşturulur.
15. b) UFRS: - Teşvikli olarak alınan bir varlık varsa, alınan sübvansiyonlar varlığın defter
değerinden düşülür. (UMS-20)
- Amortisman uygulamasında varlığın ekonomik ömrü ile faydalı ömrü birbirinden
ayrılmıştır.
- Faydalı ömür işletme tarafından belirlenir ve amortisman buna göre ayrılır.
- Toplu sabit kıymet alımlarında her bir kıymet için ayrı amortisman oranı uygulanır.
(Otel örneği)
- Araziyle birlikte alınan binada, binanın değeri ayrıca hesaplanarak amortisman ona
göre ayrılır.
- Maddi duran varlığın alım tarihi dikkate alınarak kıst amortisman uygulaması yapılır.
16. b) UFRS: - MDV’ın değeri her hesap döneminde gözden geçirilerek faydalı ömür buna
göre belirlenir. (UMS-16.61)
- MDV’ler maliyet bedeline göre, daha yüksek bir değer olan gerçeğe uygun değer ile
yeniden değerlenebilir. (UMS-16.31) Gerçeğe uygun değer, sabit kıymetin piyasa
koşullarında satılması halinde beklenen fiyattır. (piyasa rayici ile değerleme)
- Bu şekilde yapılan değerleme ile sabit kıymetin kayıtlı değeri arasında olumlu fark
varsa, bu tutar özkaynaklar altında yeniden değerleme fonuna kaydedilir. (Örnek:
252/522)
Gelecek dönemde değer kaybı olursa bu fondan düşülür.
- Ancak yeniden değerlemeye göre varlığın maliyetinde bir kayıp oluşmuşsa bu tutar
gider yazılır. (UMS-16.39, 40)
17. a) VUK – TDHP: Bu hesaplar 260-264 ve 267-269 kodlarda izlenir. Mali tablolarda
gösterilmesi, stoklar ve maddi duran varlıklarda olduğu gibidir.
b) UFRS: - İşletme bünyesinde yapılan araştırma giderleri gider yazılır. Geliştirme
giderleri ise maliyete eklenerek aktifleştirilir.
- KVK ve ARGE yasası çerçevesinde yapılan harcamaların tamamı matrahtan düşülür
ve aynı zamanda amortismana tabi tutulur.
- UFRS’ye göre, MODV’ın amortismanında isim hakkı, miktar üzerinden ödenen
patent gibi durumlarda üretime bağlı amortisman yöntemi kullanılır. Diğer
durumlarda VUK’da olduğu normal ve azalan bakiyeler yöntemi uygulanır.
- İşletmenin kendi bünyesinde yarattığı MODV harcamaları aktifleştirilemeyip gider
yazılır.
18. a) VUK – TDHP: - Daha önce değinilen şüpheli alacak karşılığı en belirgin olanıdır.
- Olayın dava ve icra safhasına intikali halinde gider yazılır.
b) UFRS: -Yükümlülüğün gerçekleştiği dönemde karşılık ayrılır.
- Nakit çıkış ihtimali bulunmayan konular için karşılık ayrılamaz.
- Örneğin bir firma hakkında oluşan vergi ihtilafı dolayısıyla vergi mahkemesine
gidilmesi halinde, karşılık ayrılması zorunludur. Ancak,
VUK’a göre böyle bir karşılık ayrılamaz.
-İleriye dönük ortaya çıkması muhtemel olumlu ve olumsuz şarta bağlı yükümlülükler
mali tablo dipnotlarında belirtilir. VUK’da böyle bir uygulama yoktur. (UMS-37)
19. a) VUK – TDHP: Kıdem tazminatı ancak işçinin iş akdinin sona ermesi halinde ödenir
ve gider yazılır. Stoklar ve üretimle ilgilendirilmez.
b) UFRS: - Kıdem tazminatları ve kullanılmayan izinler için karşılık ayrılır ve gider
yazılır. Stok ve maliyetlerle ilgilendirilmez. Kıdem tazminatı karşılıkları toplam rakam
olarak değil, net bugünkü değere göre hesaplanarak gider yazılır.
- İskonto oranı olarak devlet tahvil faiz oranı dikkate alınır. (632/373,632/472)
20. a) VUK – TDHP: Faturanın düzenlenmesi, malın teslim edilmesi ve hizmet ifasının
tamamlanması ile hasılat gerçekleşmiş olur. Ancak istisnai durumlarda sadece KDV
yönünden geçerli olan avans faturalar düzenlenmektedir.
- Satış bedelinin içinde bulunan vade farkları hasılat sayılır.
a) UFRS: - Mal satılıp, tahsilat yapılsa bile malın teslim görevi satıcıya ait ise tahsilat
tutarı hasılata değil, sipariş avanslarına (340) yazılır. Veya satış kaydı ve maliyet kaydı
düzeltilir. (600/120 ve 157/620)
- Vadeli satış tutarı iskonto edilerek bulunan fark faiz geliri olarak yazılır. VUK’a göre
600 hesaba yazıldıysa düzeltilir. (600/642)
21. a) UFRS: - Hizmet işletmelerinde bilanço tarihi itibariyle hizmetin tamamlanma oranı
dikkate alınarak gelir ve gider oluşturulur. VUK’a göre tamamlanmayan hizmetler için
gelir ve gider kaydı yapılmaz. (Yıllara yaygın inşaat ve onarma işlerinde olduğu gibi)
22. - Bu deyim UFRS uygulamasına aittir. Mali ve ticari kar arasındaki farklılığın
uyumlaştırılması için “Ertelenmiş Vergi Varlığı” ve “Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü”
hesapları kullanılır.
- Mali ve ticari karı farklılaştıran unsurlar sürekli ve geçici farklar olarak
sınıflandırılabilir.
- Sürekli farklara örnek olarak gecikme zamları ve faizleri, yasal sınırı aşan bağış ve
yardımları, ilgili yılda unutulan amortismanları gösterebiliriz.
Bunlar vergi matrahından hiç indirilmez.
- Geçici farklara örnek olarak, kıdem tazminatı karşılığı, çekler için ayrılan reeskontlar,
henüz indirilemeyen geçmiş yıl zararları, menkul değer ve VUK md. 278’e uymayan
stok değer düşüklüğü karşılığı gösterebiliriz.
23. - Bunlar bir dönemde matraha ilave edilmekle birlikte sonraki dönemde vergi
matrahından indirilir.
- Ertelenmiş vergi varlığı (borçlu hesap) ve ertelenmiş vergi yükümlülüğü (alacaklı
hesap) yukarıda değinilen geçici farklardan doğar.
- Geçici farklardan kıdem tazminatı karşılığı, VUK md.323’e uymayan şüpheli ticari
alacak karşılığı kazançtan indirilebilir bir unsur olup,“Ertelenmiş Vergi Varlığı” doğurur.
(EVV/691)
- Geçici farklardan stok değer farkları, sabit kıymet değerleme fonu vergilendirilebilir
bir unsur olup, “Ertelemiş Vergi Yükümlülüğü” doğurur.(691/EVY)
- Ertelenmiş vergi varlığı ve ertelenmiş vergi yükümlülüğü hesapları birlikte
bulunduğunda bilançoda uzun vadeli kalemlerin altında netleştirilerek gösterilir.